24 Nisan 2016 Pazar

BEN ORHAN ALKAYA’YI HİLMİ YAVUZ’A BENZETİRDİM; MEĞERSE O BİRAZ DA COŞKUN BÜKTEL’E BENZERMİŞ.
Coşkun Büktel
Coşkun Büktel, 1985'te yayınlanmış ve "doğmamış çocuklarına" ithaf ettiği “BİR İNTİHAR MEKTUBU TEŞEBBÜSÜ -2” başlıklı şiirinde intihar etmek fiilini normalde olduğu gibi nesne almayan pasif bir fiil olarak kullanmak yerine, ilk kez olarak nesne alan aktif bir fiil olarak gayet anlamlı bir yenilikle kullanarak, doğmamış çocuklarına gayet anlamlı bir mesaj veriyor: "sizi anneniz intihar etti" diyor.
Orhan Alkaya ise, 9 yıl sonra, 1994'te yayınladığı bir şiirinde, "beni kim intihar etti" diye, derin gibi görünen gayet anlamsız bir cümle kurarak, Büktel'in buluşunu geliştirmek yerine piçleştiriyor.
Üstelik rastlantıya bakın ki, söz konusu şiirlerin ikisinde de, gayet ender rastlanan "tedavülden kalkmak/kaldırmak" fiili mevcut ve aynı fiil, her iki şiirde de, olağan bağlamı dışında kullanılmış. Yani tedavülden kaldırılan şey olağan bağlamında "sikke, banknot" gibi parasal ve toplumsal değerler olmak gerekirken; her iki şiirde de, bambaşka ve bireysel değerlerin tedavülden kaldırılması söz konusu edilmiş.
(Büktel'in 1985, Alkaya'nın 1994 tarihli söz konusu şiirlerini aşağıda sunuyoruz. Büktel'in şiiri uzun olduğu için bu sayfada, konunun anlaşılmasına yetecek kadarını sunduk. Şiirin tamamını okumak isteyenler, kısaltılmış versiyonun altındaki mavi renkli başlığı tıklayabilirler.)
COŞKUN BÜKTEL
(Lütfen, her iki şiirde koyu harflerle dikkat çektiğimiz ortak kelimelere dikkat ediniz): BİR İNTİHAR MEKTUBU TEŞEBBÜSÜ —2
Doğmamış çocuklarıma
(...)
Sarışın alevlerle rüzgârları deli eden kucak kucak saçlarını anneniz ne yüzden kısalttıysa sahihlik ne yüzden tedavülden kalktıysa bütün iyi edebiyat üç bin yıldır ne yüzden hep bir hüznü anlattıysa siz çocuklarım siz o yüzden doğmadınız
Sizler ki en güzel çocuklarımsınız sırf gözlerim kapalıyken görüyorum sizleri o büyük aşklar kadar haklı ve imkânsızsınız
(...)
"Gerçek" bir patates gibi dümdüz açık anlaşılır ve netti plastik güller ve elastik gönüller çağında hayat protein demekti melâlin her türlüsüne cerrahi müdahale gerekti
Duyguları mikroplarla birlikte kapı dışarı edip hayatı uzunca bir ameliyat seansıymış gibi yaşayan ve başkalarının hayatından başka kaybedecek şeyi olmayan bir takım cerrahlara teslim oldu anneniz
Kasıklarındaki açlığı aşk yerine dana etli yahniyle doyurabilsin ve patates suratlı gürbüz çocuklar doğurabilsin diye
Saplanmış bir dikeni çıkarıp atar gibi bu çağdışı romansı hayatından atıverdi o bembeyaz suçsuzluğu yüzünden bir daha nüksetmemek üzere neşterle kazıtıverdi
Ey doğmamış çocuklarım sizi anneniz intihar etti siz arkaik aynaları örten tozlar altında taammüden unutulmuş o büyük aşklar kadar güzel ve imkânsızdınız o patates suratlılar doğsunlar diye doğamadınız
(...)
(Büktel'in bu şiiri, önce Ağustos 1985 tarihli Varlık dergisinde; sonra da Mart-Nisan 2002 tarihli Öteki-Siz Dergisi'nde yayınlanmıştır. Şiirin tamamını okumak için, lütfen, aşağıdaki başlığı tıklayınız:
ORHAN ALKAYA
YENİLMİŞLER İÇİN İKİNCİ PARÇA
peki beni kim intihar etti kim tedavülden kaldırdı böyle erken inlerken görülmem hoşlarına gitmedi mi bir içevurum fazla mı geldi bu sığlıkta nasıl da dijital şimdi yakınlıklar parlak kanatlarıyla gökyüzüne kaybolurken anka kimse tanrıyım demesin, hepimiz sarhoş kaldık varedene duyulan hasret gibi yoksul anda nerde şimdi Burgonya Beyleri, Kara Şövalye gölgeye dokunanlar nerde böyle erken mi kesilecekti sözüm, tam da burada ciltler dağıldı, dağıldı olmayan ne varsa güzel sözcüklerim, Mallarme'm, Yahya'm nerde beni de beni de beni de... intihar ettiler dosya kapandı katilim nerde.
(Yukarıdaki şiir, Alkaya'nın, ilk kez Ocak 1994'de Gendaş Yayınları'nca, daha sonra 2002'de yine Gendaş Yayınları'nca basılmış "YENİLGİLER TARİHİ" adlı şiir kitabından aktarılmıştır.)
BeğenDaha fazla ifade göster
Yorum Yap
Yorumlar
Seda Suna Uçakan Orhan Alkaya 'nin sizin siirinizden esinlendigi (!) açıkça ortada.
Coşkun Büktel Hem "esinleniyor"(!) hem de teşekkür etmek yerine kin kusuyor:
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=1186346928050082&set=a.179782142039904.42083.100000243596367&type=3&theater
Coşkun Büktel
8 Şubat
AŞAĞIDAKİ TWIT'TE AÇIKÇA BELİRLENEN GALİZ HAKARETLERİ NEDENİYLE ORHAN ALKAYA'YI SAVCILIĞA ŞİKAYET ETMEK ZORUNLULUĞU DOĞMUŞTUR.
ŞAKA ŞAKA!... HAZIMLI VE KENDİNDEN EMIN BİR İNSANSANIZ VE KİNDARLIĞIYLA ÖVÜNEN TİPLERDEN DEĞİLSENİZ, DEĞİL KILDAN TÜYDEN BAHANELERLE, AŞAĞIDAKİ GALİZ NEDENLERLE BİLE, BİR ŞAİRİ MAHKEMELERDE VE HAPİSLERDE SÜRÜNDÜRMEYE TENEZZÜL ETMEZSİNİZ:
Coşkun Büktel ŞAİRLERE KÜÇÜK BİR NASİHAT:
Yeni ve farklı bir duygu, "kolayca algılanabilir"" bir anlam yaratamıyorsanız; sırf "ilginçlik" ya da "yenilik" olsun diye kelimeleri eğip bükmeye, hele de taklide, kalkışmayın!

ALINTI YA DA GÖNDERME YAPILAMAZ MI?
Elbette yapılabilir. Ama o zaman ya kaynak belirtmelisiniz ya da kaynağınız herkesin kolayca bilebileceği kadar meşhur olmalıdır.

Mesela ben tiyatral eleştirilerimden oluşan bir kitaba "TÜRK TİYATROSUNDAN İNSAN MANZARALARI" adını verdiğimde, kimse beni, Nâzım Hikmet'in "MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI" adlı şiir kitabının adını "intihal etmeklee" suçlamadı. Çünkü ben "intihal" değil, "gönderme" yapmıştım.

Ama Ben henüz Nâzım Hikmet olmadığım için, benim şiirimde kullanılmış yeni bir ifade biçimine gönderme yapacaksanız, bunu şiirinizin altına iliştireceğiniz küçük bir notla belirterek kaynak göstermek zorundasınız. Bunu yapmazsanız; yıllar sonra bile olsa, eninde sonunda ya özür dilemek zorunda kalırsınız, ya da "esinlendiğiniz"(!) adama küfür ederek, "sen böceksin", "sen hiçbir şeysin" diyerek, onu aşağılamaya çalışarak, kendinizi olağanüstü absürd ve gayrı etik bir duruma düşürüp rezil edersiniz.
Coşkun Büktel THEOPE'Yİ İNTİHAL ETTİĞİMİ İMA EDİP BENİ SUÇLAYAN ÖZDEMİR NUTKU'YA; NUTKU'NUN DT VİDEO BELGESİYLE VARLIĞI KANITLANMIŞ BU İFTİRASINI BİLE BİLE VE KASTEN İMZALARIYLA DESTEKLEYEREK BENİ LİNÇ ETMEYE ÇALIŞANLARA; İNTİHALİN NASIL KANITLANACAĞI HAKKINDA DERS VERMEK GEREK:

Bakınız: https://www.facebook.com/notes/co%C5%9Fkun-b%C3%BCktel/alfabe-d%C3%BCzeyinde-%C3%B6zdemir-nutku-skandali-rehberi/10154281308645711

Coşkun Büktel

14 Nisan 2010 Çarşamba

11 Nisan 2010 Pazar

15 Şubat 2010 Pazartesi